Ciddiye Alınması Gereken Bir Konu – Lohusa Depresyonu
Bir kadının en mutlu olduğu an hiç şüphesiz ki anne olduğu andır. Ancak bu an aynı zamanda bir kadının hayatının büyük oranda değişime uğradığı andır. Bu süreçte sadece hayatı değil bedeni hatta hormonları da değişikliğe uğrar. Bu da yeni anneler için bir sürü karmaşık duyguyu beraberinde getirir.
Lohusa depresyonu daha yeni yeni konuşulmaya başlansa da aslında doğum yapan on kadından ikisinin etkilendiği bir durum.
Yeni anne olduysanız ya da bir anne adayı olarak bu satırları okuyorsanız öncelikli olarak bebeğinizin sizi çok sevdiğini bilin. Bu birçok kadının yaşadığı normal bir süreç ve hakkında detaylı bilgi edindiğinizde kısa sürede atlatabileceğiniz bir depresyon çeşiti.
Şimdi beraber bazı soruların cevaplarını arayalım. Mesela ilk olarak Lohusa Depresyonu Belirtileri Nelerdir? sorusundan başlayabiliriz.
Lohusa Depresyonunu Tanıyalım
Hamilelik sürecinde anne ve bebeğin bağ kurma aşaması başlar ve kadının vücudu fiziken ve mental olarak değişimlere uğrar. Bu nedenle hamilelikte olan kadınlarda doğum sonrası depresyon, sinirli ya da duygusal olduğu görülebilir. Ancak doğumdan sonra ilk altı haftalık süreyi kapsayan lohusalıkta gerçekleşen duygu durum bozukluğu hamilelikte yaşadığınızla aynı değildir.
Lohusa Depresyonu Geçiren Kadında Görülen Belirtiler:
- Şiddetli hüzün
- Ani ağlama ve öfke nöbetleri
- Değersizlik ve yetersizlik hissi
- İştah kaybı veya iştahın çok açılmasından kaynaklanan yeme bozuklukları
- İçine Kapanma
- Yoğun suçluluk hissi
- Duyarsızlık
- Bebekle bağ kuramama
- Bebeği öldürme düşüncesi
- Kendini öldürmeye yönelik düşünceler
Lohusa Depresyonuna Yol Açan Sebepler
İlk sebep kadının hamilelik sırasında büyük bir değişim geçiren hormonlarıdır.
Hamilelik sırasında östrojen ve progestoren adı verilen iki hormon ani bir yükselişe geçer. Doğum gerçekleştikten sonra da yükseldiği hızla düşer. Bu ani yükseliş ve düşüş durumunun vücutta yarattığı şok etkisi duygusal dalgalanmalara yol açar.
Eşlerin arasındaki iletişim lohusalık dönemini çok büyük oranda etkileyen bir diğer durumdur. Eşinden yeterince destek ve ilgi göremeyen kadınların bu dönemde daha çok stres olduğu ve içine kapandığı gözlemlenmiştir. Aynı şekilde ailedeki genel gerginlik, aileden gereken desteği alamama duygusu da lohusa depresyonuna sebebiyet verebilir.
Bunun dışında zorlu doğumların annede yarattığı travmalar, genetik yatkınlık, gebelik sırasında yaşanan yoğun stres gibi etmenler de lohusa depresyonuna yol açabilir.
Lohusa Depresyonu ile Başa Çıkma Yolları
Lohusa depresyonuyla başa çıkmak, birçok yeni annenin karşılaştığı bir zorluktur. Bu süreç, doğum sonrası depresyonu belirtileriyle baş gösterir ve annenin yaşamında önemli bir değişiklikle birlikte gelir. Ancak, bu zorlu dönemde alınacak bazı önlemlerle ve uygun başa çıkma stratejileriyle, yeni anneler depresyonla başa çıkabilir ve bebeklerine daha iyi bakabilirler.
Profesyonel Yardım Alın
Lohusa depresyonu, genellikle annenin hamilelik, bebek sahibi olmak ve doğum sonrasında yaşadığı hormonal değişimlerle ilişkilidir. Bu süreçte, yaşayan anneler depresyonun ortaya çıkmasının yanı sıra risk faktörü taşıyan anneler, özellikle bu süreçte dikkatli olmalıdır. Profesyonel yardım almak, depresyonu tedavi etmek ve panik atak gibi durumlarla başa çıkmak için önemlidir.
Sosyal Destek
Yeni annelerin lohusayla başa çıkmasında sosyal destek büyük bir öneme sahiptir. Aylar sonra bile devam edebilen bu zorlu süreçte, annenin doğum sonrası ruh hallerinde yaşadığı değişikliklere anlayışla yaklaşan aile ve arkadaşlar, önemli bir destek kaynağı olabilir.
Fiziksel Aktivite
Doğum sonrası depresyonuyla başa çıkmanın bir başka etkili yolu da düzenli fiziksel aktivitedir. Fiziksel aktivite, östrojen ve progesteron gibi hormonların düzeylerini dengeleyebilir, bu da depresyonu riskini azaltabilir. Ayrıca, egzersiz, annenin ruh halini iyileştirerek panik atak gibi olumsuz durumlarla mücadelesine yardımcı olabilir.
Cilt Bakımı
Lohusa ile mücadele ederken, annelerin kendilerine özen göstermeleri ve cilt bakımlarını ihmal etmemeleri önemlidir. Cilt bakımı, annenin kendine sahip olmak ve bu süreçteki olumsuz etkilerle başa çıkmasına yardımcı olabilir. Doğal ürünler kullanmak, annenin cildini koruyarak depresyonu riskini azaltabilir.
Lohusa ile başa çıkma süreci her anne için farklıdır. Profesyonel yardım, sosyal destek, fiziksel aktivite ve cilt bakımı gibi stratejiler, annelerin bu zorlu dönemde daha güçlü olmalarına yardımcı olabilir. Unutmayın ki, bu süreçte destek almak güçlü olmanın bir göstergesidir, ve anneler bu destekle bebeklerine daha sağlıklı bir şekilde bakabilirler.
Lohusa Depresyonu Ne Kadar Sürer?
Muhtemelen bu sürece dair en merak ettiğiniz konu ‘’Doğum sonrası depresyon ne zaman biter?’’ kısmıydı.
Lohusa depresyonu doğumu takip eden ilk birkaç haftada kendini göstermeye başlar. İlk aşamada bu yeni hayata adapte olurken yeni duygularla tanışan annenin ‘’hüzün’’ hali gibi kendini gösterebilir. Annelik hüznü lohusa depresyonu ndan ayrılan ancak lohusa depresyonuyla karıştırabilecek bir konu başlığıdır.
Annelik hüznünde annenin adapte olma sürecindeki hafif duygusal hal gözlemlenirken lohusa bunalımında daha derin duygusal ataklar meydana gelmektedir. Lohusa depresyonuyla boğuşan kadın kendine ve hatta bebeğine bile yabancılaşabilir.
Aslında depresyonun kendini en fazla gösterdiği dönem doğumun ikinci ve sekizinci haftası arasıdır. Ancak tedavi edilmediği durumlarda her hastalıkta olduğu gibi burada da süreç uzar. Yeni annenin bu duygularının fark edilmemesi ve tedavi edilmemesi durumunda lohusalık depresyonu bir yıl sürebilir.
Bu nedenle lohusalık depresyonu sırasında annenin mutlaka psikolojik danışmandan profesyonel destek alması gerekmektedir.
Eşimiz Lohusa Depresyonu Geçiriyorsa Biz Ne Yapmalıyız?
Belki bu satırları yeni baba olmuş bir erkek veya baba adayı okuyor olabilir. Eşinizin geçireceği bu doğal süreçle ilgili sizi de bilgilendirmek istedik.
Öncelikli olarak bebeği taşıyan eşiniz olsa da ebeveyn olmanın sorumluluğunun ikinize de ait olduğunu bilerek hareket edin. Bu keyifli olduğu kadar meşakatli de bir süreç ve eşinizin en çok sizin desteğinize ihtiyacı var.
Eşinizin lohusa depresyonuna yakalanmaması veya yakalanırsa kolay şekilde atlatması için yapacağınız şeyler çok basit.
Yanında Olduğunuzu Hissettirin
Doğum sonrasındaki ilk birkaç hafta kadının kendini en savunmasız ve yalnız hissettiği dönemdir. Bu süreçte eşi ve birinci dereceden aile üyeleri olarak yeni annenin yanında olmalı, onu strese sokacak davranışlardan uzak durmalı ve sevginizi her zaman olduğundan daha fazla göstermelisiniz.
Ebeveyn Olmanın Sorumluluğunu Paylaşın
Lohusaları bunalıma sürükleyen en büyük sorunlardan biri ebeveyn olmanın yükünü tüm ağırlığıyla kendi omuzlarında hissetmeleridir. Özellikle ilk bebekte anne çok telaşlı ve panik olabilir. Bu durumu hafifletmek için bebeğin bakımını yalnızca eşinize bırakmamalı, her aşamada siz de bebekten sorumlu olmalısınız. Bebeğinizle eşit şekilde ilgilenmelisiniz.
Dinlendirin
Lohusalık döneminde anne bebeğin rutini oturmadığı ve yeni bir düzene geçildiği için her zamankinden daha fazla yorgun düşebilir. Bebekle sizin ilgilendiğiniz zaman diliminde annenin uyumasını sağlayın.
Vakit Geçirin
Doğum sonrası dönemde kadının her şeyi normal ve eskisi gibi hissetmesi için eşlerin arasındaki iletişim ve sıcaklığın korunması önemlidir. Birçok kadın doğumdan sonra eşinin artık onu eskisi kadar sevmeyeceği endişesine kapılır. Eşinizde bu endişeyi yaratmamalı, bebek aranıza katılmadan önceki rutinlerin ize devam etmelisiniz. Bu durum anneyi büyük oranda rahatlatacaktır.
Lohusa ile başa çıkma süreci, yeni annelerin duygusal ve fiziksel bir dengede kalma çabası içinde olduğu kritik bir dönemdir. Bu süreçte, bebeğine zarar verme düşünceleriyle mücadele etmek, annelerin profesyonel yardım aramasını gerektirebilecek ciddi bir durumdur.
Sosyal destek, aile ve arkadaşların anlayışıyla birleştiğinde, annelerin duygusal yükünü hafifletebilir. Bu destek aynı zamanda bebeğine zarar verme düşünceleriyle mücadelede annenin güç bulmasına yardımcı olabilir.
Fiziksel aktivite, lohusa ile mücadelede etkili bir stratejidir. Düzenli egzersiz, hem enerji seviyelerini artırabilir hem de duygusal dengeyi destekleyebilir.
Lohusa ile başa çıkmak, profesyonel destek, sosyal destek ve fiziksel aktivite gibi çok yönlü bir yaklaşım gerektirir. Bu zorlu dönemde anneler, kendilerine ve bebeğine sağlıklı bir gelecek sunabilmek adına adımlar atmalı ve gerekirse uzmanlardan yardım almalıdır.