0-3 Yaş Arası Cilt Bakımı
Her anne bebeği için en iyisini ister. Özellikle 0-3 yaş arası dönemde anneler bebeğinin tüm ihtiyaçlarına karşı çok hassastır.
Bebekler birçok konuda biz yetişkinlerden daha güçlüdür. Ancak bebeklerin cildi hepimizden daha hassas ve narindir. Cilt bakımı için en önemli dönemin ergenlik olduğunu sanıyorsanız cilt bakımı için ergenlikten daha çok dikkat edilmesi gereken dönem 0-3 yaş arasıdır.
Bebekler dünyaya geldikleri ilk aydan itibaren ciltlerine özel bir bakıma ihtiyaç duyuyorlar. ‘’Bebek gibi cilt’’ tabirini aklınıza getirip zaten çok yumuşak ve sorunsuz bir cilt. Neden bebeklerin cilt bakımına özen göstermeliyiz ki diye düşünmüş olabilirsiniz.
Evet bebeklerin cildi yumuşacıktır. Ancak bu yumuşaklık pürüzsüzlük anlamına gelmez. Bebeklerin cilt bakımı ihmal edildiğinde cildindeki pürüzler artar ve birçok cilt bakım sorunuyla karşı karşıya kalabilirsiniz.
Bebeklerde cilt bakımına dikkat edilmediği takdirde ciltte küçük kırmızı kabarcıklar görülür. Bunlar daha da ilerlediği takdirde pişik dediğimiz soruna yol açar. Pişik bebekleri en çok rahatsız eden cilt problemlerinden birisidir. Bebeğimizi bu durumdan kurtarmak için de cilt bakım yöntemlerine başvurmamız gerekir.
Yeni Doğan Cildini Yakından Tanıyalım
Bebekler dokuz aylarını geçirdikleri anne rahminde sıvı dolu bir ortamda yaşar. Rahimde yaşadıkları bu sıvı ortam bebeklerin cildinin nemli kalmasını sağlar. Dünyaya geldikleri anda bebekler kuru havayla tanışır. Bebeğinizin dış dünyaya ve kuru ortama adapte olması iki-üç hafta sürer. Bu sürede kurumanın etkisiyle derisinde pullanma ve soyulma gibi etkiler görülebilir. Bu süreç boyunca bebeğinizin cildinin nemli ve temiz olması çok önemlidir.
Bebeklerin cildi çok ince olduğu için nemi tutması bize göre daha zordur. Bu da onları toksin ve enfeksiyonlara daha yatkın hale getirir. Özellikle prematüre bebeklerde en çok dikkat edilmesi gereken bebeğin kuru cildine gereken nemi kazandırmak ve nem kaybına olabildiğince engel olmaktır.
Bu durumun önüne geçmeniz için yapmanız gerekenler basit. Bebeğinizin cildi için kullandığınız tüm ürünlerin nemlendirici özellikli olduğuna dikkat etmelisiniz.
Bebek cildine en iyi gelen şeylerden biri bebeklere özel bakım yağları ve losyonlardır. Bu yağ ve losyonları alırken yüksek nemlendirme etkisi olanları tercih etmelisiniz.
Bebeğinizin bakım losyonlarını su bazlı seçmelisiniz. Vazelin de bebek cildine çok iyi geldiği için vazelin içeren krem ve losyonlar da bebek bakımının vazgeçilmez bir parçasıdır.
Bebeğinizin cildi için nemlendiren bakım yağları ve losyonları kullanmak kadar giysilerinin kumaşını doğru şekilde seçmek de önemlidir.
Bebeğinizin giysileri doğrudan cildine temas edeceği için alerji yapmayacak kumaşlardan seçilmelidir. Bu yüzden bebeğinizin tüm giysilerini pamuklu kumaştan tercih etmelisiniz. Bebeğinizin çamaşırlarını evdeki herkesten ayrı olarak bebek programında yıkamalı, deterjan ve yumuşatıcı kullanımı konusunda da çok dikkatli olmalısınız.
Bebeğinizin nem dengesini korumak için giysilerine ve cilt bakımına dikkat ettiniz. Şimdi sırada oda sıcaklığına ve ortamdaki neme önem göstermek var.
Bebekler için en uygun ortam ısısı 22-24 derecedir. Ayrıca bebekler kat kat giydirilmemelidir. Isıyla birlikte gelen terleme bebeklerin cildindeki nemin daha hızlı kaybolmasına sebep olabilir.
Göbek Kordonu Bakımı
Bebek doğduktan sonra göbek bağı kesilir. Göbek bağı, anne ve bebeği birbirine bağlayan, bebeğin anne karnındaki gelişimini tamamlamasını sağlayan bir tür araçtır.
Bebek bağı kesildikten sonra göbek hemen düşmez. Bu süreçte de göbek bağına çok dikkat etmek gereklidir.
Bebeğinize ilk banyosunu yaptırmak için göbek bağının düşmesini beklemelisiniz.
Çünkü göbek bağı ıslanır ve nemli kalırsa düşme süreci gecikir. Bunun için bebeğinizin vücudunun suyla temas etmemesini sağlamalı, göbek bağı düşene kadar ıslak bezler yardımıyla cilt temizliğini sağlamalısınız.
Doğum Sonrası Cilt Kızarıklıkları
Yeni doğan bebeklerin dolaşım sistemi bizimki kadar hızlı çalışmaz. Bu da bebeğin cildinde kendiliğinden oluşan kızarıklıklara neden olabilir. Dolaşım sisteminin yavaşlığından dolayı meydana gelen kızarıklıklar dışında zorlu doğumlar esnasında alınan darbelerle bebeğin cildinde morluklar da oluşabilir. Bu kızarıklıklar kendiliğinden geçmez veya artış gösterirse bebeğinizi hemen uzman doktora göstermelisiniz.
Bebeklik Döneminde Banyo Rutini
Cilt bakımının yaş fark etmeden herkes için ilk kuralı temizliktir. Yeterince ve doğru şekilde temizlenmemiş cilde ne kullanırsak kullanalım yine de sorun yaşarız.
Özellikle bebeklerin cilt sağlığı ve büyüme-gelişmesi için temizlik çok önemlidir.
Birçok uzman ebeveynlerin bebeklerine bir banyo rutini oluşturmasını tavsiye eder.
Bu banyo rutini yaz ve kış mevsimlerine göre değişebilir. Havanın güzel olduğu yaz aylarında bebeğinize her gün ılık duş aldırabilirsiniz. Ancak kışın hava soğukluğu bebeklerin cildindeki kuruluğu artıracağı için haftada bir veya iki duş aldırmak yeterli olacaktır.
Uzmanlar bebekleri gece uyumadan önce yıkamanın daha olumlu etkileri olduğunu söylüyor. Cildi yenilemesinin yanı sıra bebekler suda rahatlıyor ve anne karnındaki ortama benzettikleri için güvenle doluyor. Bu da onların rahat bir gece uykusu çekmesini sağlıyor.
Bebeklerin ilk dönemlerdeki bir türlü oturtulamayan uyku düzenini düşündüğümüzde bu yöntem sizin kurtarıcınız olabilir.
Banyo sonrasında bebeğinizi giydirmeden önce nemlendirici içerikli bakım kremleri ve losyonlarıyla cildine bakım uygulamanız gerektiğini unutmayın.
Güneş Işınlarının Bebek Cildine Etkisi
Bebeğinizin dış dünyayla tanışması için dışarı çıkması ve insan içine karışması gereklidir. Sadece sosyalleşmesi ve dünyayı anlamlandırmaya başlaması için değil D vitamini depolaması açısından da bebeklerin açık havaya çıkması büyük önem taşır.
Çoğu bebek güneşlenmeye bayılır. Ancak küçük bebeğinizin D vitamini depolarken güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmaması gerekir. Bu nedenle bebekleri on dakikadan fazla güneş ışığına maruz bırakmamalıyız. Dışarı çıkarırken de cildi için alacağınız en önemli önlem bebek cildine özel hazırlanan güneş kremleri ve losyonlarını sürmenizdir. Birçok üründe olduğu gibi güneşe karşı koruyucu ürünlerde de bebeğinizin cildine uyumlu olduğuna çok dikkat etmelisiniz.
Parfüm içermeyen, içeriğinde çinko oksit veya titanyum dioksit bulunan, bebeğinizin cildine özel olarak geliştirilmiş güneş koruyucuları almalısınız.
Henüz bir yaşına basmamış bir bebeğiniz varsa güneş ışınlarından daha çok etkileneceği için bebeğinizi güneşe çok fazla maruz bırakmamanız en iyi olandır.
Bir yaşını geçmiş bebeklerin yüksek koruyuculu güneş kremleri eşliğinde çok fazla maruz kalmayaca şekilde güneş ışınlarından yararlanması uygundur.
Bebek Bakımında Genel Püf Noktaları
Araştırmalar ortaya koyuyor ki yetişkin cildi ve çocuk cildi arasında büyük farklılıklar söz konusu. Yetişkinbiri ve 0-3 yaş arası birinin cildi karşılaştırıldığında çocukların cildinin yetişkinlere göre daha geniş gözenekli olduğu anlaşılmıştır. Bu da gözeneklerin geniş olması sebebiyle çocuk cildinin dış etkilerden yetişkinlere göre daha fazla etkilenmesine sebep olmaktadır.
0-3 yaş arası bebeklikten çocukluğa geçiş dönemi olacağı için bebeğinizin cildinin ihtiyaçları günden güne değişecektir. Bu geçiş süresinde en büyük dikkat noktanız bebeğinizin cildini temiz ve nemli tutmaya büyük özen göstermek olacaktır.
Bebeğinizi yıkamak cildi için oldukça yararlıdır. Ancak yıkama işlemi sırasında tercih ettiğiniz şampuan ve şampuanın kullanım şekli çok önemlidir. Sabun ve şampuanı bebeğinizin cildine doğrudan temas ettirmemeli, bir sünger yardımıyla köpürterek cildine uygulamalısınız. Ayrıca yeni doğmuş bebeğinize uygun şampuan ve sabunları tercih etmeli, paraben içeren ürünlerden uzak durmalısınız.
Bebeğinizi banyo sonrasında narin dokunuşlarla iyice kurulamanız da cilt sağlığı için önemli rol oynar.
Yağlı pomat, bakım kremi ve losyonlarından kaçınmalısınız. Çünkü yağ bazlı ürünler bebeğinizin cildini enfeksiyonlara açık hale getirir ve gözeneklerini tıkar.
El Yıkama Alışkanlığı Kazandırın
0-3 yaş arası dönem bebeğinizin dünyayı anlamlandırdığı ve sosyal hayata yavaş yavaş adapte olmaya başladığı zaman dilimidir. Özellikle üç yaşına yaklaştığında artık bebekliğinin sonlarındadır ve çevresiyle daha çok etkileşim halindedir.
Şimdilerde kreş ve oyun gruplarında yaş aralığı 0-3 yaşa kadar düşmüş durumda. Bebeklerinin sosyalleşmesini ve dış dünyayla bağ kurmasını isteyen anne babalar çocuklarını olabildiğince farklı aktivitelere yönlendirmeye çalışıyor. Ancak bu aynı zamanda bebeğinizin cildini dış dünyaya karşı savunmasız bırakıyor.
Bu nedenle iki yaşına geldiği andan itibaren kişisel temizliği çocuğunuza öğretmeye ve aşılamaya başlamalısınız. Dışarda olduğu süre boyunca ve dışardan eve geldiğinde el temizliğine dikkat etmesi gerektiğini ona öğretmelisiniz. Çünkü çocukların eli tüm gün her yerdedir. Yerden oyuncaklarını alır, duvarlara, masalara, sandalyelere dokunur. Ve ardından da ellerini yüzüne sürer. Bebeğinize kirli elleri temizlemenin ve yüze kirli ellerle dokunmamanın önemini öğretmezseniz bakteriler bebeğinizin cildini tahriş edebilir ve çeşitli cilt problemlerine neden olabilir.